Göz Ameliyatlarında Bıçaksız Dönem

Bıçaksız Cerrahi adıyla gerçekleştirilen göz ameliyatlarında her ne kadar ‘bıçaksız denilse de göze girişlerin elmas bıçak ile gerçekleştirildiğini belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Mehmet Helvacıoğlu, ‘Catalys yöntemi ile artık…

Haber Merkezi
Bıçaksız Cerrahi adıyla gerçekleştirilen göz ameliyatlarında her ne kadar ‘bıçaksız denilse de göze girişlerin elmas bıçak ile gerçekleştirildiğini belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Mehmet Helvacıoğlu, ‘Catalys yöntemi ile artık yüzde 100 bıçaksız cerrahinin yapıldığını vurguladı.Halk arasında ‘Robotik Cerrahi olarak da adlandırılan sistemin yüksek başarı oranlarına sahip olduğunu ve kendi aileleri için de tercih ettikleri bir sistem olduğunu dile getiren Atagöz Göz Hastalıkları Dal Merkezi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Mehmet Helvacıoğlu, “Biz en son sistemde ‘catalys dediğimiz tam bıçaksız ameliyat yöntemini kullanıyoruz. Buna halk arasında robotik cerrahi ya da bıçaksız cerrahi de denilmektedir. Aslında bugüne kadar kullanılan sistemlerde bıçaksız ameliyatlar denildiğinde, fako ameliyatları bıçaksız olarak yapılıyor deniliyordu fakat sonuçta mutlaka göze girişler elmas bıçakla ya da özel bir takım enstrümanlarla yapılmaktaydı. Şimdi ise artık ‘catalys dediğimiz son teknoloji olan robotik cerrahide tam bıçaksız ameliyatlar yapabilmekteyiz. Bu sistemde göze girişlerin de lazer ile yapıldığı ve kataraktın alınması için ön aşama olan kapsülün açılmasının da lazer ile yapıldığı hatta kataraktın yani göz içi merceğinin fragmantasyon dediğimiz bölünmesi ve asfire edilmesi aşamalarının da tam olarak lazer ile yapıldığı bir yöntemden bahsediyoruz” dedi.Tek ameliyat ile hem kataraktın alındığını hem de astigmatın ortadan kaldırıldığına dikkat çeken Op. Dr. Mehmet Helvacıoğlu, “Bu yöntem hata payını ortadan kaldırdığı için komplikasyon açısından çok minimum komplikasyon oranlarına sahip, bu yüzden çok güvenilir ve kişiye bağlı hataları da ortadan kaldıran çok mükemmel bir sistem. Biz ‘catalys ile yaptığımız ameliyatlarda özellikle yakın görme problemi olan hastaların gözlüklerinden kurtulmalarını sağlayabiliyoruz. Ayrıca ‘catalys dediğimiz bu yeni sistemde astigmatı olanların kornealarında özel lazer ile segmenter çizgiler oluşturarak korneanın şeklini normal kurvatürüne yaklaştırarak astigmattan da kurtarabiliyoruz. Ameliyat anında hem kataraktı alıyoruz hem de astigmatı sıfırlayabiliyoruz. Böylece kişinin hem uzak hem yakın hem de orta mesafeyi çok daha rahat görmesini sağlayabiliyoruz. Akıllı lenslerin göz içine uygun olup olmadığını ancak total olarak gözü önden arkaya kadar göz tomografisi ve değişik sistemlerle araştırarak ortaya koyabiliyoruz” şeklinde konuştu.Helvacıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ben gözüme uzak-yakın mercek istiyorum diyen herkese bu lensleri uygulayamıyoruz. Özellikle sarı nokta hastalığı olanlarda ki bunlar yaş tip, kuru tip gibi pek çok alt gruba ayrılıyor ve sarı nokta hastalıklarının bazı tiplerinde uzak-yakın dediğimiz multifokal akıllı mercekler çok iyi sonuç vermeyebiliyor. Bu yüzden bazen tek gözde bazen çift gözde sarı nokta hastalığı olabildiği için, sarı nokta hastalığı hangi gözde daha baskın ise oraya monofokal yani tek odaklı diğer göze ise bazen multifokal mercek kullanarak yakını ve aynı zamanda uzağı da rahat görebilecek şekilde rehabilite edebiliyoruz. Yani kişiden kişiye farklı tedavi yöntemleri uygulanabiliyor. Herkesin gözüne multifokal mercek uygun olmayabilir. Onun için öncesinde çok ayrıntılı bir araştırmaya ve muayene yöntemlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Katarakt ameliyatlarında en güveniliri yakalamak için teknoloji hızla gelişiyor. Biz de teknolojiyi yakından takip ediyoruz ve en güvenli yöntemi kendi bünyemizde hastalarımıza uygulamak için gerekli tüm yatırımları yapıyoruz. En son ulaştığımız aşamada da ‘catalys bizim için kendi ailemize de uyguladığımız mükemmel bir yöntem, akıllı merceklerle çok olağanüstü sonuçlar alıyoruz.”“Akıllı lensler ile hem uzak hem de yakın gözlüklerine veda ediyoruz”Hem yakın hem uzak hem de orta mesafe görme bozukluklarını tek bir lens ile ortadan kaldırdıklarını ifade eden Helvacıoğlu, “40 yaş üstü yakını görme problemi olan kişilerde görme problemlerinin çözümünde görme lensini değiştirerek, akıllı lens göz içi merceklerini kullanıyoruz. Göz içi merceklerinde halkın Uzak Doğu mu, Çin malı mı, yerli mi, Amerikan malı mı diye kafasını karıştıran birçok soru var. Kötü lens göstermez, iyi lens çok iyi gösterir gibi söylemler mevcut, bunlar yanlış bilgiler. Akıllı lenslerde önemli olan lensin ultra viyola, X ışını, radyasyon gibi kötü ve zararlı ışınları ne kadar süzebildiği yani gözün retina tabakasını, sarı noktayı ne kadar koruyabildiğidir. Bir diğer husus da uzak-yakın görsel rehabilitasyonu açısından bifokal veya multifokal dediğimiz hem uzağı hem yakını hem de orta mesafeyi düzeltmesi, ameliyat sonrasında gözlük kullanımından kurtarması açısından farklı kategorilerde göz içi lensleri var” dedi.