Demokrasinin Tarihsel Gelişimi Masaya Yatırıldı

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü kapsamında İzmir Ekonomi Üniversitesinde (İEÜ) Demokrasinin Tarihsel Gelişimi konulu söyleşi ile demokrasinin geçmişten günümüze gelişimi masaya yatırıldı.

Haber Merkezi
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü kapsamında İzmir Ekonomi Üniversitesinde (İEÜ) Demokrasinin Tarihsel Gelişimi konulu söyleşi ile demokrasinin geçmişten günümüze gelişimi masaya yatırıldı.Söyleşiye İzmir Ticaret Odası Meclis Başkanı Selami Özpoyraz, İEÜ Rektörü Prof. Dr. Can Muğan, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.İEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Filiz Başkan, demokrasinin bir anda ortaya çıkmadığını ve uzun bir sürece yayıldığına dikkat çekerek, demokrasinin bir kavram olarak derin bir geçmişi bulunduğunu kaydetti. Prof. Dr. Başkan, Demokratikleşme süreci başladıktan sonra bunun tek yönlü olmadığını görüyoruz. Bazı dönemlerde demokrasiye karşı ters dalgalar ortaya çıkmıştır. Birinci demokratikleşme dalgasında, 19uncu yüzyıl boyunca 30dan fazla ülkede asgari düzeyde demokratik kurumlar kurulmuştur. Buna karşın birinci ters dalgada (1922-1942 yıllarında) Almanya ve İtalyada faşizm yükselmeye başlamış, Portekiz ve Latin Amerika ülkelerinde askeri darbeler ortaya çıkmıştır. İkinci dalgada, 1943 -1962 yılları arasında Batı Almanya, İtalya, Japonya ve bazı üçüncü dünya ülkeleri demokratikleşmiştir. Ancak ikinci ters dalgada, 1958-1975 yılları arasında, Latin Amerika ülkelerindeki askeri darbeler demokratikleşmeyi olumsuz etkilemiştir. Üçüncü dalgada ise, 1974ten sonra Güney Avrupa ülkeleri Latin Amerika ülkeleri Asya ve Doğu Avrupa ülkeleri demokratikleşmiştir” dedi.Güçlü sivil toplum demokrasinin vazgeçilmezidir15 Temmuzda demokrasinin korunduğunu belirten Prof. Dr. Başkan, şunları söyledi:“Demokrasinin bir ülkede yerleşik hale gelebilmesi için farklı fikirlere, tercihlere ve inançlara saygı olmalı, yurttaşlık bilinci geliştirilmeli ve güçlü sivil toplum örgütleri olmalı çünkü siyasi partilerin halkın katılımı için yeterli mekanizmalar değildir.İlkel toplumlarda demokratik yönetim biçimine rastlandıİEÜ Hukuk Fakültesi Doktor Öğretim Üyesi Serkan Yolcu ise, ilkel toplumlarda da demokratik yönetim biçimine ilişkin bulgulara rastlandığını vurgulayarak, bu toplumlarda ortada henüz devlet yokken eşitlikçi bir yapının hakim olduğunu ifade etti. Demokrasi üzerine konuşmanın büyük kazanç olduğunu aktaran Yolcu, “Tarihsel sürece baktığımızda Atinada doğrudan demokrasinin ilk örneğini görürüz. Orada araya temsilci girmeden halkın bizzat yönetimde yer aldığı bir yönetim biçimi vardır. Bu demokrasi anlayışında devlet yurttaşlardan farklı bir varlık olarak görülmez. İktidar mücadelesinin anayasallaşmasına bağlı olarak 18nci yüzyılın sonunda ortaya çıkan anayasa, kuvvetler ayrılığıyla iç içe geçmiştir. Demokrasi çoğunluğun yönetimidir ancak azınlığın haklarını da korumalıdır. Temel hak ve hürriyetlerin güvence altına alınması anayasayla mümkündür. Anayasacılık ile demokrasi arasında bir denge kurulması önemlidir. Bir yönetim biçimi olarak demokrasi seçimi öngörür. Demokrasi ve anayasacılık birbirini tamamlar. Demokrasi rasyonel ve insanı iyiye yöneltecek bir kavramdır” dedi.Ayrışmadan bir olmalıyızİzmir Ekonomi Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanı Buğra Kaan Günay, gençler olarak bundan sonraki tek görevlerinin önce kendilerini ilim, bilim ve ahlak ile donatıp sonra da Türkiyeyi, devleti ve milleti korumak olduğunu söyledi. Günay, “Ülkemizi, devletimizi ve milletimizi korumak, sahip çıkmak için, yeni 15 temmuzları görmemek evlatlarımızı, kardeşlerimizi, topraklarımızı ve geleneklerimizi kaybetmemek için birlik olmalıyız. Kendimizde olan ışığı etrafımıza saçmak, ayrışmadan, kopmadan bir olmak zorundayız” ifadelerini kullandı.