Böbrekleriyle Kocalarına Umut Oldular

Biri üç, diğeri bir çocuk annesi iki kadın böbrek hastası eşlerine kan uyuşmazlığı nedeniyle verici olamayınca çareyi çapraz nakilde buldular.

Haber Merkezi
Biri üç, diğeri bir çocuk annesi iki kadın böbrek hastası eşlerine kan uyuşmazlığı nedeniyle verici olamayınca çareyi çapraz nakilde buldular.Kan uyuşmazlığı nedeniyle böbrek hastası kocalarına şifa olamayan iki kadın aynı gönüllülükle organlarını birbirlerinin kocalarına verme kararı aldı. İzmir Kent Hastanesinde yolları kesişen Kütahyalı Dursun Karataş (43) ile Muğlalı Ramazan Küçükbenlinin (56) eşleri Zeynep Karataş (45) ve Hülya Küçükbenli (52), birbirlerinin kocalarına böbreklerini vererek onlara yeni bir hayatın kapılarını açtı. Eşlerine can aşısı olan kadınlar, Hayat müşterek dedik, gönülden verdik dedi.Yolları İzmir Kentte kesiştiKütahyanın Simav ilçesine bağlı Yeniköyde oturan Dursun Karataş geçtiğimiz yıl Haziran ayında halsizlik şikayetiyle hastaneye gitti. Simav Devlet Hastanesinde yapılan tetkikler sonucunda doktorundan “böbreklerin iflas etmiş” sözünü duyan Karataş, yorgunluğuna yol açan sorunun kendisini böbrek nakline götüreceğini diyalize sevk edilince anladı. Çiftçilikle uğraşan Karataş, Kütahya Devlet Hastanesinde önce 15 gün ardından 1 ay yattı, periton diyaliz yapıldı. 4 saat uzaklıktaki Kütahya yerine bir buçuk saat mesafedeki Uşakta diyalize girmeye başlayan Karataş için zor günler başladı. Karataş haftada üç gün 6 saat diyalize bağlanmak zorunda kalırken, tedavisini Simavda sürdürdü. Her diyaliz sonrasında yaşadığı halsizlik, çalışamaz hale gelip tarlanın, hayvanların bakımını eşi Zeynep ile büyük oğlu Turgayın (16) üstlenmesi Karataşın nakil kararını hızlandırdı. Nakil için İzmir Kent Hastanesine başvuran üç çocuk babası Dursun Karataş, adını nakil için kadavra listesine yazdırırken, çaresizce beklememesi için eşi Zeynep gönüllü verici oldu. Ancak kan uyuşmazlığı tespit edilince Dursun Karataşın nakil şansı kadavradan yapılacak bağışa kaldı.Muğlanın Fethiye ilçesinde kreş ve anaokulu sahibi olan bir çocuk babası Ramazan Küçükbenliye de 5 yıl önce gittiği hastanede böbreklerinde protein kaçağı olduğu söylendi. Küçükbenliye 3 ayda bir doktor kontrolü ve kan tahlili önerildi. Son kontrolünü yaklaşık 8 ay aradan sonra yaptıran Ramazan Küçükbenli kötü bir sürprizle karşılaştı, böbreklerinin tükendiği ortaya çıktı. Kandaki üre oranı 200, kreatin düzeyi 7ye yükselen Küçükbenliye hem Fethiye Devlet Hastanesinde hem de Muğla Eğitim Araştırma Hastanesinde diyaliz önerildi. Diyalize girmeyi bir an bile düşünmeyen Küçükbenli, eşi Hülya Küçükbenlinin gönüllü verici olmasıyla soluğu İzmirde aldı. Ancak yapılan tetkikler sonucunda eşinin kan uyuşmazlığı nedeniyle kendisine donör olamayacağı söylendi. Nakil şansı kadavradan bağışlara kalan Küçükbenliye kendisine uygun bir böbrek vericisi olduğu, eşi Hülyanın böbreğinin de o vericinin organ bekleyen eşine uygun olduğu, karşılıklı kabul halinde “çapraz nakil” yapılabileceği söylendi. İki çifte de durum bildirildi. Üç çocuk annesi Karataş ile bir çocuk annesi Küçükbenlinin birbirlerinin eşlerine karşılıklı olarak böbrek verebileceklerinin kesinleşmesi üzerine çiftler geçtiğimiz 27 Temmuzda nakil operasyonuna alındı.“Çapraz nakil sayesinde makineden kurtulduk”Opr. Dr. Işık Özgü, Opr. Dr. Uğur Saraçoğlu, Doç. Dr. Ebru Sevinç Oktan oluşan Kent Hastanesi Böbrek Nakli ekibi Zeynep Karataştan alınan bir böbreği Ramazan Küçükbenliye, Hülya Küçükbenliden alınan bir böbreği de Dursun Karataşa nakletti. Başarıyla tamamlanan nakillerin ardından hızlı iyileşme gösteren çiftler şifa bularak ile tabur oldu. Nakil sonrası kontroller için geldikleri hastanede muayene sonrası sohbet edip dostluklarını pekiştiren iki aile mutluluklarını dile getirdi.Bir yıldır bağlandığı diyaliz yüzünden çalışamaz hale geldiği için moralinin çok bozuk olduğunu belirten Dursun Karataş, “Eşim gönüllü olduğunda çok sevinmiştim. Ama uygun değilmiş, annemle babam yaşlı oldukları için onlar da verici olamamışlardı. Kadavra ne zaman çıkar, nasıl beklerim bilemiyordum. Çapraz nakil sayesinde makineden kurtuldum. Yeniden işime dönüp evime, aileme bakmak istiyorum. Başta eşime ve bana böbreğini veren Hülya hanıma çok teşekkür ediyorum. Çok mutluyum” dedi.Diyalize giren hastaları gördüğü için makineye bağlı bir hayatı hiç düşünmediğini belirten Ramazan Küçükbenli ise, “Diyalize girmemek için bu hastaneye geldim. Daha önce bir arkadaşım Kentte karaciğer nakli olmuştu, çok güvendim. Her şey de çok yolunda gitti. Benim nakil için 6 ay kadar zamanım vardı. Ama hem Dursun beyin zamanı yoktu hem de bu fırsatı kaçırırsam diyalize girmek zorunda kalabilirdim. Her şey yolunda gitti, ben de eşlerimize ve doktorlarımıza çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.Kocalarına ikinci hayatın kapılarını açan, makineye mahkum bir hayattan kurtaran Zeynep Karataş ve Hülya Küçükbenli de hayatın müşterek olduğunu vurgulayıp çok mutlu olduklarını söyledi.Değiş tokuş hayatlarÖte yandan Kent Hastanesi Böbrek Nakli Bölüm Başkanı Opr. Dr. Işık Özgü, hastaların vericisiyle kan grubu uyuşmadığı taktirde aynı durumda olan alıcı verici adaylarıyla karşılaştırma yaptıklarını söyledi. Özgü, “Eğer karşılıklı olarak uygunluk saptanırsa aileler, yakınlar arasında bu böbrek alış verişi yapılıyor. Aileler arasında bu değiş tokuştan herkes faydalanıyor ve sağlıklarına kavuşuyorlar. Birçok aday oluyor. Bu karşılaştırmayı yaparken böbrek veren kişilerin yaşlarının yakın olmasına dikkat ediyoruz. Uzun uğraşlar sonrasında böyle bir şey gerçekleşince de herkes mutlu oluyor. Bu hastalarımız ve vericileri de sağlıkla taburcu oldular” diye konuştu.