Başkan Soyer tarımda vahşi su tüketimine dikkat çekti

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi, Ağustos ayı ilk birleşimi pandemi sürecinde yenilenen Meclis salonunda yapıldı.

Haber Merkezi

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi, Ağustos ayı ilk birleşimi pandemi sürecinde yenilenen Meclis salonunda yapıldı. İZSU’nun Olağanüstü Genel Kurulu’nun da yapıldığı oturumda su tarifelerinin 1 Eylül’den itibaren Tüketici Fiyatları Endeksi’ne (TÜFE) göre yeniden düzenlenmesi kararı alındı. Suyun vahşice tüketildiği bir tarım ekonomisinin sürdürülmesi halinde Türkiye’nin hiçbir yerinde su bulmanın mümkün olmayacağını söyleyen Başkan Tunç Soyer, “Bizim tarım planlaması konusunda ciddi şekilde havza ekonomileri üzerinden yeni düzenlemeler yapmamız lazım” dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi Ağustos ayı ilk birleşiminin ardından yapılan İZSU Genel Müdürlüğü Olağanüstü Genel Kurulu’nda su tarifelerinin TÜFE oranlarında yeniden düzenlenmesi kararlaştırıldı. Buna göre konutlarda 1. kademe için (0-13 m⊃3;) suyun metreküp fiyatı 5,57 TL, 14-20 metreküp arası tüketimlerde ise 6,02 TL oldu. 21 metreküp ve üzerindeki tüketimler için tarife bedeli 12,41TL olarak belirlendi. “Konut dışı” aboneler içinse suyun metreküp fiyatı 14,22 TL oldu. Yeni tarife 1 Eylül 2020 tarihinden itibarinden geçerli olacak. En düşük seviyede tutuldu Yeni düzenlemenin artan maliyetlerle ilgili olduğunu söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Su tarifelerindeki yeni düzenleme, fiyatların TÜFE’ye göre yüzde 11,76 oranında güncellenmesidir. Bu yeni düzenlemeyle bile hala maliyeti karşılamama noktasındayız” dedi. “Dünya kuraklığa gidiyor” İzmir’in bazı ilçelerinde yaşanan su sıkıntılarını ve bu bölgelerde yapılan çalışmaları da değerlendiren Başkan Soyer, “Kiraz’da 14 tanesi bizim dönemimizde olmak üzere 47 kuyu açıldı. 9 yeni kuyu için de ihaleye çıkıldı. Buradaki mesele şu: Suyun vahşice tüketildiği bir tarım ekonomisini sürdürürseniz sonunda sadece Kiraz’da değil Türkiye’nin hiçbir yerinde su bulamaz hale gelirseniz. Bizim tarım planlaması konusunda ciddi şekilde havza ekonomileri üzerinden yeni düzenlemeler yapmamız lazım. Su sadece İzmir’in, Türkiye’nin meselesi değil, dünyanın meselesi. Dünya muazzam bir kuraklığa doğru gidiyor. Küçük Menderes Havzası’nda belki önümüzdeki beş yıldan sonra tarım yapılamaz hale gelecek. Bizim tarım ekonomisini planlamamız lazım. Üretici bugün patates ekiyor, ertesi sene başka şey ekiyor. Bunu devletin planlaması gerekiyor. Eskiden böyleydi. Artık yapılmıyor. Sorun küresel bir sorundur. Kuraklaşma ve çölleşme ile ilgili sorundur. Kiraz’da yaşadığımız mesele sadece bunun uç gösterdiği bir konudur” dedi. Ödemiş’te geçtiğimiz günlerde yaşanan sıkıntının bir kuyunun çökmesi nedeniyle olduğunu söyleyen Soyer, bayramın ikinci günü sorunun çözüldüğünü belirtti. İzmir’in 23 ileri biyolojik arıtma tesisiyle Türkiye’de bu alanda lider olduğunu vurgulayan Soyer, iki yeni arıtma tesisinin daha açılacağını önümüzdeki süreçte yapımına başlanacağını söyledi. Oranlar maliyet artışının altında İZSU Genel Müdürlüğü tarafından su tarifelerindeki düzenlemeye ilişkin ilişkin yapılan değerlendirmede ise su idarelerinin yasalar gereği maliyetlerin altındaki bedellerle satış yapmasının mümkün olmadığı belirtilerek, “Su ve kanal idarelerinin gelirlerinin yüzde 85’ini su ve atık su bedelleri oluşturmaktadır. Son dönemde döviz kurlarındaki yükselişin yanı sıra enerji, kimyasal ve diğer girdilerin maliyetindeki artış, kurumun işletme giderlerini karşılayabilmek adına fiyat düzenlemesini zorunlu kılmıştır. Kar oranı öngörmeden maliyetlerle başa baş bir fiyat politikası izleyen kurumumuz tarifelerdeki artışı mümkün olan en düşük seviyede tutmaya gayret göstermiş ve maliyetlerdeki artış oranlarının altında bir tarife artışı belirlemiştir” denildi.