Başkan Kocadon; “Bodrum Belediye Başkanlığına Aday Olmayacağım”
Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, Bodrum Belediye Başkanlığına yeniden aday olmayacağını, başka bir siyasi partiye gitmesinin söz konusu olmadığını ve tek hedefinin Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığı olduğunu belirtti.
Haber Merkezi
Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, Bodrum Belediye Başkanlığına yeniden aday olmayacağını, başka bir siyasi partiye gitmesinin söz konusu olmadığını ve tek hedefinin Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığı olduğunu belirtti.Başkan Mehmet Kocadon, Bodrum Belediyesi Trafo Bodrum Hakan Aykan Kültür ve Sanat Merkezinde, Bodrum Belediyesi tarafından düzenlenen bir etkinlikte, basın mensuplarının Basın Bayramını kutladı. Organizasyonu sağlayan ve konuklarla ilgilenen Bodrum Belediyesi Basın Yayın Halkla İlişkiler Müdürü Ummahan Yurt, Bodrum Belediyesi Basın Yayın ve Medya Tasarım Birimi Sorulusu Fikret Hıdır ile Bodrum Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü Personeli de etkinlikte hazır bulundu. Hoş sohbet eşliğinde geçen Basın Bayramı kutlamasına, Bodrum yarımadasında görev yapan birçok gazete, dergi, internet sitesi, Ulusal ajans muhabirleri, TV ve radyo gibi medya kuruluşlarından oluşan yerel ve ulusal basının temsilcileri katıldı.Başkan Mehmet Kocadon, tüm basın mensuplarına “hoş geldiniz” diyerek başladığı konuşmasında, şu sözlere yer verdi “Değerli basın emekçileri önce hepinizin özgürlük gününü kutluyorum. Tabi, 20 yıldır beraberiz. Kimi arkadaşlarla beraber büyüdük kimi arkadaşlarımızın da yaşlanmalarını beraber izliyoruz. Parantez açıyorum, ihtiyarlamalarını demiyorum bakın, yaşlanmalarını diyorum. İnsanlar yaşlanabilir ama ihtiyarlamaz. Bunun bir örneği de, bu basındaki arkadaşlarımızda var. Hala 50 km koşan arkadaşlarımız var, yüzmeden gelen arkadaşlarımız var, beraber yaşlandığımız arkadaşlarımız da var. Gerçekten de bu süreç içinde, herhalde Türkiyenin en özgür basınının Bodrumda olduğunun hepiniz farkındasınızdır. 20 yıllık belediye başkanlığım sürecinde, zaman zaman iyi de yazdınız zaman zaman kötü de yazdınız ve zaman zaman eleştirdiniz, zaman zaman ise karalamalar bile yaptınız. Ama dikkat edin, Mehmet Kocadon tarafından ki, 20 yıllık belediye başkanıyım size en ufak bir söylem, ifade ya da bir yaptırım hiçbir zaman olmamıştır. Bunun altında yatan tek şey, herkesin fikrine inanmaktır. Özellikle kalemini iyi kullanan arkadaşlara bir defa daha burada teşekkür ediyorum. Basın bizim; gözümüz, kulağımız, dilimizdir. Zaman zaman onların yazdıklarını okuyarak kendimize yön çizeriz hatta ülkeler yön çizerler. Onun için ben gerçekten kalemini özgürce kullanan ve özellikle yöresi için, ülkesi için yön belirleyici eleştiriler yapan bütün basın mensubu arkadaşlarımın bu güzel günlerini bir defa daha kutluyorum. Ben sizlerle beraber bugünlere gelmiş bir arkadaşınızım. Ve dolayısıyla basının ne demek olduğunu gayet iyi biliyorum. Özgür basının benim için neler yaptığını -özellikle zor süreçlerimde- gayet iyi biliyorum. Onun için bir defa daha hepinizin bu güzel gününü kutluyorum, emekçi kardeşlerime başarılar diliyorum ve hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Gönül ister ki; Türkiyede bütün yerel basın bu kadar özgür olabilsin, ulusal basın bu kadar özgür olabilsin” dedi.Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, Bodrum Belediye Başkanlığına yeniden aday olmayacağını net bir dille açıklayarak şunları söyledi: “Bodrumun esasında en büyük sıkıntısı büyük şehrin küçük şehre bağlanmasından kaynaklandı. Büyük şehir küçük şehre bağlandı. Ve bizim bütün sıkıntılarımız bundan kaynaklandı. Biz büyükşehrin, bizim yetkilerimizi bu kadar elimizden alıp bizi bu kadar daraltacağını hiçbir zaman düşünemedik ama oldu mu? Oldu. Şimdi yasalara ayrı bakmak lazım büyükşehrin uygulamalarına ayrı bakmak lazım. Uygulamalarda bazı esneklikler olabilirdi, takdir hakkı kullanılabilirdi ama kullanılmadı! Şimdi, onun dışında baktığımızda ise tamam, Muğlaya adayız. Peki, Muğla olmazsa Bodrum ne olacak diye bir soru var. Arkadaşlar açık ve net söylüyorum: Şu anda Bodrum gibi bir düşüncem yok. Niye yok? Çünkü ben hizmet yapmaya alışmış bir belediye başkanıyım. Bahaneler uyduramam. Onun için de güç şu anda Muğla büyükşehirde. Ve ben kendimi biraz paslanmış hissediyorum. Çünkü meydana karışamıyorsun, limana, otogara, ana arterlere karışamıyorsun. Şehir içini düzenlemeye kalkacaksın, altyapı büyükşehirde, şu izinler büyükşehirde. Hep bir zamanla yarış ve başarılı olamıyorsun. Ondan sonra da onların programına uymuyor bizim programımıza uymuyor. 2 yıldır arkadaşlar Bodrum çarşıya giremedik. Zeki Abinin önünü yapamadık. Yok, kuruldan izin; yok, şundan izin bundan izin. Onun için de açıkçası Bodrumda ben biraz paslandım, kendimi paslanmış hissediyorum. Bu da bana yakışmıyor. Biz icraatı direk uygulayan belediye başkanı modeli olarak 15 yıl böyle çalıştık. Biz yine Bodrum tek belediye olunca aynı güçle çalışacağımızı zannediyorduk ama Büyükşehir Yasası maalesef bunlara müsaade etmiyor. Onun için de Bodrumu şu anda düşünmüyorum ama şöyle bir gerçek var: Derler ki, partiden mi olur vatandaştan mı olur sizden mi olur, müthiş bir baskı oluşursa, ya başkan işte madem Muğladan aday olmayacaksın tekrar Bodrumdan olur musun diye Yine düşünmüyorum, arkadaşlar. Yani demek istediğim benim yapıma uymuyor bu sistem, sıkıntı bu. Yani sistemden kaynaklanan bir sıkıntı yaşıyorum. Yapıma uymuyor. Bu sefer de ne oluyorum? Kendimi kasıyorum, konuşmak istemiyorum. Sizin gibi dostlar bulamayınca dertleşemiyorsun da. Dertleştiğin zaman insanlar bunu alıp farklı boyutlara taşıyorlar. Kimisi genel merkeze dosya yapıp şikayete gidiyor çocuğu şikayet eder gibi. Ondan sonra da ya il başkanlığına götürüyor ya da büyükşehir başkanlığına götürüyor. Yani bir anda ne oluyorsunuz biliyor musunuz; istenmeyen asi çocuk. Ama ben esasında haklarımı istiyorum. Bodrum halkına hizmet etmek istiyorum. Biraz sesini yükseltince de, asi ruhlu, istenmeyen çocuk oluyorsunuz. Ondan sonra da bir tane günah keçisi buluyorlar, vur abalıya vur! Halbuki beni her vurduklarında, ben biraz daha güçleniyorum, bunun farkında değiller. Çünkü ben adrenalinden beslenen bir yapıya sahip belediye başkanıyım. Adrenalin seviyesi ne kadar yüksek olursa ben o kadar heyecan duyuyorum o kadar çalışma arzum artıyor ve o kadar kendimi güçlü hissediyorum. Onun için bu da bende kendiliğinden bir özgüven patlaması oluşturuyor. Diyorum ki ben ne kadar güçlüyüm. Vurun Allah vurun, aslanlar gibi buradayım. Her yere de adayım. Bir daha söylüyorum: yerel dışında hiçbir yere aday değilim. Ben bir yerel yöneticiyim, arkadaşlar. Benim ne milletvekilliğinde gözüm var ne de bakanlıkta gözüm var. Bunu da size açıkça söyleyeyim. Ben yerelim yerel kalırım. Ya olur ya da olmaz”dedi.