Balıkesir Organ Ve Doku Nakil Koordinatörlüğü Rekora Koşuyor
Balıkesir Atatürk Şehir Hastanesi Organ ve Doku Nakil Koordinatörlüğü 2017 yılında 15 donör tespiti ile birinciliği elde etti.
Haber Merkezi
Balıkesir Atatürk Şehir Hastanesi Organ ve Doku Nakil Koordinatörlüğü 2017 yılında 15 donör tespiti ile birinciliği elde etti.Balıkesir Atatürk Şehir Hastanesi Organ ve Doku Nakil Koordinatörleri Uzm. Dr. Abdullah Ömer Atsal ve Fuat Çöken gerçekleştirdikleri başarılı çalışmalar neticesinde 2017 yılında bir çok büyük şehir hastanelerini geride bırakarak Türkiye genelinde birinciliği elde etti. Dr. Abdullah Ömer Atsal birimin 2007 yılında kurulduğunu hatırlatarak “Kuruluş aşamamızda çok eksiklerimiz vardı zamanla bunları tamamlayarak günümüze kadar geldik. 2017 yılında 31 beyin ölümü vakası ve bunların arasından da 15 kadavra donör tespiti ile Türkiye birinciliğini yakaladık. 2018 yılında Haziran ayı itibariyle 13 tane kadavra donör tespitimiz var, bunu 17 tane beyin ölümü tespiti ile başardık. Dünya ortalaması yüzde 30 iken biz şuan da yüzde 80 oran ile giderek dünya ortalamasının çok üzerine çıktık. Umarım bu şekilde devam ederiz”dedi .Beyin ölümü ve bitkisel hayat karıştırılıyorVatandaşların merak ettiği beyin ölümünün ne olduğuna değinen Dr. Atsal “Beyin ölümü ve bitkisel hayat arasında halkımızda ciddi kafa karışıklığı vardır. Beyin ölümü beyne kan akımının tamamen ortadan kalkması ve geri dönüşümsüz olarak bunun gerçekleşmesi hadisesidir. Bu gerçekleştikten yaklaşık 48-72 saat sonra diğer organlarda artık bozulacak bütün vücut tamamen kan akımından yoksun hale gelecek ve kalp atımı duracaktır. Bizim beyin ölümünü tespit ettikten sonra kadavra donörü en kısa zamanda organ transplantasyonuna hazırlamamız ve bu konuda gerekli adımları atmamız gerekmektedir. Yoğun bakıma yatan hasta öncelikle tedavi merkezine alınır ve yapılması gerekenler üzerinden devam eder. Hastaya ilgili branşlarca gerekli tedavileri uygular, hastanın iyileşmesi hususunda yapılaması gereken her şey yapılır. Tedaviye yanıt vermediğini tespit ettiğimiz noktada bunun neden olduğunu araştırırken aynı zamanda beyin ölümünün gerçekleşip gerçekleşmediğini de ortaya koymak zorundayız. Bunu tespit etmek için hastanemizde bir komite mevcuttur. Hastayla ilgili bu kurulumuz bize beyin ölümünün gerçekleşip gerçekleşmediği hakkında rapor oluşturulur ve organ doku nakil koordinatörlüğümüz tarafından bu rapor incelenmektedir. Beyin ölümünün görüldüğü tespit edilmişse eğer onaylanarak aile görüşmesine geçmekteyiz”şeklinde konuştu.Organ bağışı dinen sakıncası yokDr. Atsal aile görüşmesinde eğer beyin ölümü gerçekleşen kişi daha önce organlarını bağışlamışsa hasta yakınlarının karar vermesinin daha kolay olduğunu belirterek “Eğer kişi sağlığında bu işe izin vermemişse birinci derece yakınlarından öncelikle olmak üzere eğer yoksa tanıdıklarının bilgisi dahilin de organ ve doku nakil transplantasyonu için kendilerinden izin alınır ve sürece başlanır. Organ bağışının dinen bir sakıncasının olup olmadığı konusunda Diyanet İşleri Başkanlığının çeşitli kereler yaptığı açıklamalarda dinen bir sakıncasının olmadığı anlaşılıyor. Ailenin işlemin nasıl yapılacağı hususunda bazı tereddütleri oluyor. Organ ve doku nakli için hastanın hazırlanması ve organların çıkarılması çok profesyonelce ve detaylı bir şekilde yapılması gereken bir süreçtir”dedi.Uluslar arası alanda bilimsel çalışmalar sundukOrgan ve Doku nakil koordinatörlüğünün işi sadece hastane içinde sona ermediğine değinen Dr. Atsal “Bizim aynı zamanda halkımızı bilinçlendirme ve onlara eğitim verme hususunda bir takım çalışmalar yapmamız gerekiyor. Kurulduğumuzdan beri yaklaşık 30 bin yurttaşımıza eğitim verdik ve organ bağışcısı olmalarını sağladık. Başarmak ve yapmak kolay bir şey değil. Okulları, kışlaları ziyaret ettik. İlçelerimizdeki hastanelere giderek orada bilgilendirmeler yaptık. STKlarla görüşerek onların yardımlarını aldık. Organ ve Doku haftasında da yine çeşitli etkinliklerle halkımızı bilinçlendirmeye devam ediyoruz.Ülkemizde Sağlık Bakanlığı tarafından organ bağışlama işlemini e-devlet üzerinden yapmakta mümkündür. Yaptığımız bu çalışmaların yanı sıra kendi eğitim sürecimizi de devam ettirerek kendimizi geliştirmemiz gerekiyor. 2017 yılında İsviçrenin Cenevre kentinde, Çek Cumhuriyetinde Prag şehrinde, İspanyanın Barcelona şehrinde çalışmalar yaptık ve bilimsel çalışmalarımızı orada sunduk. Bu konuda ülkemizi tanıtan çeşitli faaliyetler sürdürdük. 2018 yılında yine Portekizin Lizbon şehrinde karaciğer nakli kongresinde ülkemizi temsil ettik”dedi.