Aslan: Balık Çiftliklerine Karşıyız
Mersin Çevre ve Doğa Derneği Başkanı Sabahat Aslan, Anamur bölgesinde tesis kurmak isteyen 5 şirketin 24 Temmuzda Anamurda Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) toplantısı düzenleyeceklerini, burada balık çiftliği kurulmasına tepki gösterilmesi…
Haber Merkezi
Mersin Çevre ve Doğa Derneği Başkanı Sabahat Aslan, Anamur bölgesinde tesis kurmak isteyen 5 şirketin 24 Temmuzda Anamurda Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) toplantısı düzenleyeceklerini, burada balık çiftliği kurulmasına tepki gösterilmesi gerektiğini belirtti.Aslan, Anamur Eğitim-Sen İlçe Temsilciliğinde düzenlenen balık çiftlikleriyle ilgili bilgilendirme toplantısında, başta Anamur olmak üzere Anamurdan başlayıp Silifke sahillerinin sonuna kadar balık çiftlikleri kurulması planı olduğunu belirterek, bu planın ilk ayağının önümüzdeki hafta içerisinde başlayacağını söyledi.Anamur bölgesinde tesis kurmak isteyen 5 şirketin 24 Temmuzda Anamurda Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) toplantısı düzenleyeceklerini vurgulayan Aslan, burada balık çiftliği kurulmasına tepki gösterilmesi gerektiğini belirtti.Aslan, balık çiftliklerine neden karşı olduklarını da şöyle sıraladı:Doğal bir ürün değil. Yemi doğal değil. Bu yem her şeyden önce denizlerde doğal balıkçılığı tüketiyor. Çünkü balık çiftliklerinin yemi hazırlanırken doğal balık da katılıyor. Bu yemin hazırlanmasında genetiği değiştirilmiş mısır, genetiği değiştirilmiş soya ekliyorlar. Ve birçok kimyasal katıyorlar. Bu balık çiftliklerinde kullanılan yemin bizi hasta ettiğini biliyoruz. GDO‘lu yemin başta kanser olmak üzere birçok hastalığa neden olduğunu hepimiz biliyoruz. GDOlu yemden dolayı balık çiftliklerine karşıyız. Bulunduğu ortamda doğal balıkçılığı yok ediyor olmasından karşıyız. Bulunduğu ortamda denizi kirletiyor olmasından karşıyız. Kafeslerde yetişen balıklar sıkışık olduğu için kendi dışkılarıyla birlikte yetişiyor birçok hastalığa yakalanıyor. Buradan çıkan balıkların hemen hemen yüzde 80i hastalıklı. Dolayısıyla hastalıklı balık tüketiyoruz.GDOnun yanında bu balık çiftliklerinde hastalığı önlemek için yüksek dozda antibiyotik kullanıldığına dikkat çeken Aslan, Verilen kimyasallar ve balıkların dışkısının kafeslerin bulunduğu bölgeye yayılıyor. Bu bölgede bir oksijensizlik oluşuyor. Oluşan bu oksijensizlik denizin doğal yapısını bozuyor. Bu birikim sadece denizin altında değil yüzeye de çıkıp kıyıya kadar vuruyor. Bu kirlilik kıyıda koli basilinin yanında birçok mikro organizmanın üremesine de neden oluyor” şeklinde konuştu.