4. Karadeniz Hematoloji Sempozyumu
Samsunda düzenlenen 4. Karadeniz Hematoloji Sempozyumunda, Gebelik ve Akut Lösemiler ile ilgili sunum yapan Şanlıurfa Eğitim Araştırma Hastanesi Hematoloji Uzmanı Dr. Ali İhsan Gemici, lösemi hastalarının gebe kalmasının hem çocuk…
Haber Merkezi
Samsunda düzenlenen 4. Karadeniz Hematoloji Sempozyumunda, Gebelik ve Akut Lösemiler ile ilgili sunum yapan Şanlıurfa Eğitim Araştırma Hastanesi Hematoloji Uzmanı Dr. Ali İhsan Gemici, lösemi hastalarının gebe kalmasının hem çocuk hem anne açısından önemli riskler taşıdığını söyledi.Karadeniz Hematoloji Derneğinin düzenlediği, 4. Karadeniz Hematoloji Sempozyumu Samsunda başladı. Türkiyenin birçok ilinden akademisyen ve uzmanın katıldığı sempozyumda hematoloji ile ilgili son gelişmeler tartışılacak. Sempozyum ile ilgili bilgi veren Karadeniz Hematoloji Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. Engin Kelkitli, Diğer sempozyumlardan farklı olarak bu sempozyumda bir iç hastalıkları uzmanları için bir oturum olacak. Ayrıca bu yıl OMÜde açacağımız Kemik İliği Tramplantasyon Ünitesi ile ilgili, OMÜ Tıp Fakültesi Mavi Salonda hemşireler için Temel Düzey Kemik İliği Nakli Kök Hücre kursu düzenleyeceğiz dedi.Sempozyumda, Gebelik ve Akut Lösemiler başlığı ile sunumunu yapan Şanlıurfa Eğitim Araştırma Hastanesi Hematoloji Uzmanı Dr. Ali İhsan Gemici, Lösemiler akut ve kronik diye ikiye ayrılıyor. Akut lösemiler oldukça agresif hastalıklar. Tanı konduğu zaman bunların gebelik planlamalarının olması pek mümkün değil. Kronik lösemi nispeten hafif seyreden hastalıklar. Bunlarınsa almış olduğu kemoterapideki ajanlara bağlı olarak gebe kalmaları çocukta defektlere neden olabiliyor. Ancak kronik bir hasta o anda tedavi almıyorsa bunlarda herhangi bir sıkıntı olmadan yakın takiple gebelik planlanabiliyor. Ama alacağı kemoterapötik ajanlar çocuk üzerinde olumsuz sonuçlar doğurabileceği için bu tip hasta grubunun kesinlikle hematolog ve kadın doğum doktoru ile sürekli iletişim halinde bu kararı vermesi gerekir. Bütün lösemi hastalarında gelişebilecek gebelik hem anne hem de çocuk açısından çok ciddi riskler arz eder. Eğer lösemi hastasının hastalığı uyuyan dönemde ise herhangi bir tedavi almıyorsa hematoloğu ve kadın doğum doktorunun takibi ile gebe kalabilir. Burada önemli olan 9 aylık gebelik döneminde ve öncesinde herhangi bir ilaca maruz kalıp kalmayacağı. Akut lösemi hastalarının gebeliklerinde özellikle ilk üç aylık dönemlerinde ilaç maruziyeti, çocuklarda çok ciddi etkilere neden olabiliyor. İlerleyen dönemlerde tanı aldıklarında bu hastalara kemoterapi başlanabiliyor. Gebelerin ve bebeklerinin çok yakın takip edilmesi ve mümkün olan 32. haftada doğumun sağlanması gerekiyor diye konuştu.1 Temmuzda sona erecek sempozyuma; Karadeniz Hematoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Turgut ve hematoloji uzmanları katıldı.